Deneyimsizler için, Türk yemekleri en sofistike yayılımı yapıyormuş gibi görünmeyebilir. En popüler malzemelerinden bazıları olan fasulye, pirinç, yassı ekmekler ve ızgara etler ile çoğu insanın “zarif yemek” fikrine uymuyor.
Ancak gerçek şu ki, Türk yemekleri çok çabuk tüketilebilir. Tıpkı ‘fine dining’ denilince insanların aklına gelen saygın Fransız mutfağı gibi, bazı geleneksel Türk yemekleri de hazırlık aşamasında oldukça ayrıntılı ve karmaşıktır. Tarihsel kökleriyle, aynı zamanda yerel halk için yemekten daha fazlasıdır.
Türkiye’deki birçok lüks restoranın en güzel yanı çok çeşitli olmalarıdır. İstanbul’da Çırağan Sarayı’nda bulunan Tuğra restoran gibi mekanlar var. Eski bir Osmanlı sarayı olarak buranın çok büyük olmasını bekleyebilirsiniz.
Ayrıca ülke çapında, yemeklerinin fiyat etiketini haklı çıkaran enfes yemekler sunan çok sayıda gündelik ama yüksek kaliteli yerler var. İzmir’deki Köse Kahve bunun popüler örneklerinden biridir. Sadece ilin en eski restoranlarından biri değil, aynı zamanda şık stili ve muhteşem mezeleri ziyaretlere değer kılıyor.
Geleneksel Türk yemekleri istiyorsanız, Alaçatı’yı ziyaret ederken Asma Yaprağı güzergahınızda olmalıdır. Türk mutfağını olabildiğince otantik bir şekilde sunuyorlar ve yerliler arasında samimi bir kutlamadaymışsınız gibi hissettirecekler. Mekan oldukça popüler, bu yüzden önceden rezervasyon yaptığınızdan emin olun.
Modern lokantalar da çoktur ve genellikle genç, öncü aşçılık dahileri tarafından yönetilir. Alaçatı’daki Kapha ve İstanbul’da Gram, dinleyicilerin sevdiği iki heyecan verici mekan. Kapha denizden sofraya yemek imkanı sunarken, Gram “darbeye dayalı tarifleri” ile ünlüdür. Neolokal, geleneksel yemekleri yeniden keşfettiği ve yeniden yapılandırdığı Anadolu lezzetlerini benimsemesiyle de dikkat çekiyor.
Elbette yabancı mutfaklarda uzmanlaşmış veya en azından fine dining tarzından ilham alan mekanlar da var. Alancha, sadece yemeklerinde değil aynı zamanda estetikte de İskandinav tarzı kullanıyor. Nicole, yerel kaynaklı en taze ürünlerden bazılarını içeren Fransız ve Türk mutfaklarını harmanlamaktadır. Sonuç olarak, tam anlamıyla mükemmel olan kaliteli yemekler sunarlar.
Eşsiz gastronomik deneyiminizle muhteşem manzaralar istiyorsanız İstanbul’da mutlaka damak tadınıza uygun harika mekanlar bulabilirsiniz. İstanbul’un ilk lüks restoranlarından biri olan Mikla, Marmara Pera Hotel’in tepesinde yer alması nedeniyle en çok tercih edilenlerden.
Bu yerlerin çoğu, Türk spesiyallerini inanılmaz derecede geleneksel ve modern bir şekilde sunuyor. Fiyat etiketleri oldukça dik olabilir, ancak sizin için sakıncası yoksa, tam bir karınla birlikte benzersiz bir deneyim yaşarsınız. Sadece yerel bir spesiyali ısırmak istiyorsanız, ancak Şampiyon Kokoreç ve Köfteci Ramiz gibi klasik lokantalar ve zincirler, bankayı kırmadan sizin için hile yapabilir.